SUAT KILIÇ, KILIÇDAROĞLU'NA SEÇMEN KAYDINI YAPTIRMASINI TAVSİYE ETTİ
Suat Kılıç, Kılıçdaroğlu'na oy kullanabilmesi için seçmen kaydını yaptırmasını tavsiye etti.
12 Mart 2011 Cumartesi 00:07
AK Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Kılıçdaroğlu'nun Ergenekon’a üye olmak yerine gidip oy kullanabilmesi için seçmen kaydını yaptırmasını tavsiye etti. Kılıç, "Kemal bey, Ergenekon’u mergenekonu bırak, sen hayırlısı ile git, şu seçmen sandığına kayıt yaptırıp oyunu kullan. Sonra suçu başkalarına atma" ifadesini kullandı.
Suat Kılıç, Eskişehir'de katıldığı "Türkiye buluşmaları" konulu konferansta yaptığı konuşmada, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na tavsiyelerde bulundu. "CHP demek kuyruk, sefalet, fukaralık demektir" diyen Kılıç, "Şimdi kalkıyorlar. CHP, Atatürk'ün partisi. Atatürk’ün partisine laf söyletmeyiz. Orada bir dakika duracaksın. Atatürk’e zaten biz laf söyletmeyiz. Atatürk, CHP'yi kurdu doğru. Ama bugünkü CHP yönetiminin Atatürk'ün arkasına saklanarak, yanlışlardan kurtulma hakkı yoktur" diye konuştu.
"Atatürk'ün kurduğu CHP sana emanet edilirken, sen git çetelere üye ol diye mi Emanet edildi?" diyerek Kılıçdaroğlu'na sert çıkan Kılıç, şöyle devam etti: "Atatürk'ün kurduğu CHP sana emanet edilirken çağdaşlaşmaya karşı dur, demokrasiyi sabote et, darbecilerle saf tut, çetelerin arkasından ayrılma diye mi emanet ettiler? Bu partiyi sana emanet edenler, (Git Ergenekon’a üye ol diye mi emanet ettiler? Kalkmış, diyor ki, (Yahu biri bana Ergenekon'un adresini versin. Ben gidip bu Ergenekon’a üye olacağım) Kemal Bey, sana Eskişehir'den sesleniyorum. Ergenekon’u, mergenekonu bırak, sen hayırlısı ile git, şu seçmen sandığına kayıt yaptır. Sonra oyunu kullan. Aylarca milletin Anayasaya (hayır) oyu vermesi için Türkiye'de tur atacaksın, referandum günü geldiğinde oyunu kullanamayacaksın. Sonra beceriksizliğini hükümete mal edeceksin, mal etmeye çalışacaksın. (Muhtar gizlemiş, polis getirmemiş, şu olmuş, bu olmuş) Sen Ergenekon’u bırak. Git sandığa kayıt yaptır. Seçmen kâğıdını al. Sonra (AK Parti'den bilirim) dersen karışmam. Eskişehir'den ben söyledim."
ORDUMUZU KÂĞITTAN KAPLANA BENZETENLERİN YÜZÜ HİÇ KIZARMIYOR
TSK'yı kağıttan kaplana benzeten CHP'li Süheyl Batum'a da tepki gösteren Kılıç, şöyle dedi: "Yanlışları bunlarla bitmiyor. Kalkıyorlar, terörle mücadele eden ordumuza kağıttan kaplan benzetmesini yapıyorlar. O genel başkan yardımcısını bakıyorsunuz. Bir yaptırımı var mı? Yok. Özür var mı? Yok. Pişmanlık ifadesi var mı? Yok. Yüzünde kızarma var mı? Yok. Amerikalılar gelmiş, (oymuş, oymuş, kağıttan kaplana çevirmiş orduyu) Yazıklar olsun. TSK terörle mücadele eden bir ordudur. Ve bu ordunun kuvveyi maneviyesini sarsmaya, imanını sarsmaya, moralini bozmaya hiç bir CHP'linin hakkı da yoktur. Yetkisi de yoktur. Milletimizin bu konulardaki duyarlılığının sahaya yansımasını bekliyorum.
AK Parti'nin çalışmalarını incelemek üzere gazeteci gönderilmesine de karşılık veren Kılıç, "Bir genel başkan yardımcısı çıkmış. Bir gazeteciye AK Parti'ye ajan olarak göndermiş. AK Parti'nin çalışma yöntemlerini öğrendi geldi. Şimdi biz, AK Parti nasıl çalışıyorsa, biz aynı yöntemlerle çalışacağız ve CHP'yi iktidar yapacağız. Be arkadaş, AK Parti şuan dünyanın 50 ayrı ülkesinden gelen partilere particilik eğitimi veriyor. CHP bizim 500 metre ötemizdeki parti. Başka ülkelerden gelenlerden daha yakın değil mi? Ajan göndermenin ne gereği var. Gelin biz size bu işi resmen öğretelim" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'Yİ AB ŞİKAYET EDEREK İSPİYONCULUK YAPIYORLAR ÇOK ÜZÜLDÜM
Konuşmasının sonunda CHP liderinin Türkiye'yi AB ülkelerine şikayet ettiğini belirten Kılıç, bunun da çok üzüntü ve utanç verici bir şey olduğunu kaydetti. "Çok üzüldüğüm bir şey var. Ana muhalefet lideri yurtdışına Türkiye'yi ispiyon ediyor, şikayet ediyor" diyen Kılıç, sözlerine şöyle devam etti: "Söyledikleri hakikat olsa, hadi neyse. Kendi ülkesine çamur atıyor, karalıyor. AB ilerleme raporu yayınlandı. Türkiye’nin hiç hak etmediği ifadeler var. Rapora Ergenekon davası, gazeteci gözaltıları, Türkiye'nin iç siyasetinden bağımsız yargısı da ne varsa girmiş. Sanki AB ilerleme raporu CHP alt bülteni gibi. Siyasi, ideolojik ve maksatlı ifadelerle dolu. Okuduğum zaman (bu cümleleri bir yerden hatırlıyorum) dedim. Bu cümleler tıpa tıp CHP genel başkanının ve onun yardımcılarının cümleleri. Sonra fark ettim vaziyeti. Sayın Kılıçdaroğlu Avrupa'yı son 3-4 aydır başkent başkent dolaşıyor. Türkiye'de bozulan moralini Berlin, Londra, Roma'da düzeltmeye çalışıyor."
Kılıçdaroğlu'nun en son Londra'ya gittiğini hatırlatan Kılıç, "İngiliz hükümet yetkililerine Türkiye'deki yargı sistemi ve yargının işleyişini şikayet etti. Bir Türk olarak çok üzüldüm, utandım. CHP’nin düştüğü durumdan utandım. Adeta bir sömürge valisi gibi İngiliz başkentini Türk yargısını şikayet etmek CHP' liderine hiç yakışmamıştır. Bu davranış ona uymamıştır. CHP'nin tarihi misyonu gereği bu davranış değildir. Bir gazeteci kendisine soru soruyor. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, diyor ki, (Bu soruyu sen Türkiye de sorsan, hükümet yetkilileri bizi tutuklamış olurdu.) Bir insan ülkesinin imajını, bozuk para gibi harcar mı? Bir ana muhalefet lideri ülkesinin itibarını, imajını kaşla gözle arasında bu kadar beş paralık hale getirir mi? Yarın Allah korusun olmaz ya? Hadi diyelim oldu. Bu memlekete başbakan oldun diyelim. Sen Ankara'yı, kurumları, Türkiye'yi Avrupa başkentlerine şikayet etmeye mi gideceksin? Bu sana yakışır m?" ifadesini kullandı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2008 Vilayet 26