06 Şubat 2025
  • Eskişehir-1°C
  • Ankara1°C
  • İstanbul2°C
  • İzmir7°C

DEVLET BAHÇELİ, TÜRKİYE’NİN TARİHİNİN EN SANCILI VE KARMAŞIK DÖNEMİNDEN GEÇİYOR.

Devlet Bahçeli, Türkiye’nin tarihinin en sancılı ve karmaşık döneminden geçiyor.

Devlet Bahçeli, Türkiye’nin tarihinin en sancılı ve karmaşık döneminden  geçiyor.

01 Nisan 2011 Cuma 23:53

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin tarihinin en sancılı ve karmaşık döneminden geçtiğini ileri sürdü. Türkiye’nin uzunca bir süredir kapana kısılmış bir halde var olmanın ve iç huzurunu korumanın arayışında olduğunu dile getiren Bahçeli, devamlı güçlenen sorun alanlarının maalesef hem milleti hem de yarınları kanser hücresi gibi sardığını iddia etti.

Seçim çalışmaları kapsamında Afyonkarahisar’da bulunan Bahçeli, Afyonkarahisarlı işadamı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve partililerle İkbal Termal Otel’de bir araya geldi.

Burada bir konuşma yapan Bahçeli, gündeme getirilen her konunun, çözülmeyi bekleyen her meselenin toplum ve devlet hayatını buhrana ittiğini söyledi. Bahçeli, eleştiriye dahi tahammül edemeyen bir iktidar anlayışının öncülüğünde Türkiye’nin adım adım kaosa sürüklendiğini savundu.
 

Türkiye’nin bir taraftan üzerinde hesapları olan mihrakların, diğer taraftan ise yağmadan hisse kapmaya çalışan menfaat şebekelerinin, ümit ve geçim kapısı haline geldiğini dile getiren Bahçeli, “Çıkarları uğruna hükümetin payandası olmayı sürdüren bu mahfillerin, yaklaşan bunalımları örtmek ve ötelemek maksadıyla riya ve tezahürat yarışına girdikleri tüm çıplaklığıyla ortadadır. Bu kapsamda her gün bir kuruluşun, içinde sinsi senaryoların saklandığı, düzmece ve dayanaksız ‘kamuoyu yoklaması’ adı verilen anketlerle milletimizin iradesine engel olmaya çalıştıkları anlaşılmaktadır. Öyle bir hava estirilmek istenmektedir ki; sanki Milletvekilliği Genel Seçimi yapılmış ve bitmiş, neticesi de ortaya çıkmıştır.” dedi.

Bahçeli sözlerine şöyle devam etti: “Nasıl olsa önümüzdeki seçimin galibi ortadadır ve Türkiye'nin tekrar tek parti dönemine gerilemesinde bir sakınca yoktur. Sultan da vardır, hanedanı da işbaşındadır. Esasen özgürlük diyerek çok sesliliği bastıran, yayınlanmamış kitapları toplatarak otoriter hevesleri azdıran, bir türlü karara varılamayan ve yıllarca süren davalarla herkesi zan ve töhmet altında bırakan bir siyasi zihniyetin demokrasiden bahsetmesi trajik komik bir durumdur. Bu zihniyetin, bitmekte olan ömrünü birkaç ay daha uzatabilmek için her türlü rezaleti ve tertibi göze alabilecek ahlaki zaafiyete düşmüş olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. İçte, inançları istismar ile mazlum ve mağdur rolü; dışta tam teslimiyet üzerine kurgulanan sıfır sorun siyaseti, finale gelmiş ve uçurumun kenarına dayanmıştır. Ne acıdır ki; mukaddesatımız ve milli değerlerimiz bu olumsuzlukların örtüsü olmuş ve yapılanların kamuoyundan gizlenebilmesi için ucuz siyaset malzemesi olarak kullanılmıştır. Bugün, milyonlarca insanımız aç, yoksul, işsiz ve umutsuz olarak ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Köylümüz, çiftçimiz, memurumuz yoksuldur, sefalet şartlarına hapsedilmiştir.”

Türkiye’nin şu anki görünümünün sürekli bir gerginlik ve suni iyimserlik senaryoları arasına sıkıştırılarak aklı karıştırılmış ve bocalayan manzaraya işaret ettiğini dile getiren Bahçeli, dokunulmaz ve kutsal olarak kabul edilen ne varsa önce tartışmaya açıldığını ve arkasında da değersizleştirilmesi için yoğun uğraş verildiğini söyledi.
Türkiye’nin hâkim siyasi zihniyetin belirleyiciliği altında köklerinden ve ilkelerinden hızla uzaklaştığını ve insanların yalnızlaştığını anlatan Bahçeli, “Bununla birlikte yoğunluk ve etkinlik kazanan çatışma dinamikleri önümüze bir sis perdesi gibi inmiş ve geleceği görme mesafesini sıfıra yaklaştırmıştır. Ne üzücüdür ki; milletimizin her bir ferdinde endişe ve korku hali yaygınlaşmakta, istikrarsızlık sarmalı gittikçe daha da şiddetlenmektedir. Küresel ve yerel ölçekteki gerginlik atmosferi, ufukta belirginlik kazanan fırtınanın adeta habercisi niteliği taşımaktadır. Ne tarafından bakarsak bakalım son dönemlerde yaşananlar, görüntünün arkasındaki gizli kalan gerçekleri de bir bir ortaya çıkarmaya başlamıştır. Türkiye için kader anı ve tarihi dönüm noktası hızla yaklaşmakta, malum aktörler de kirli oyunlarını sonuca ulaştırmanın son sürat çabası içine girmişlerdir. İnsanlık tarihinin her devrinde değişik ebat ve cesamette sorunlarla karşılaşan aziz milletimiz, bu defa daha tehlikeli ve derinlikli bir açmazla yüz yüze gelmiştir. Türk milleti ya önümüzdeki süreçte birliğini, bütünlüğünü ve bağımsızlığını koruyarak yapılan hesapları boşa çıkaracaktır.” diye konuştu.

Bahçeli, üreten, yatıran, çalıştıran, kazandıran işadamlarının yanlış ekonomi politikalarından dolayı içinden çıkılması çok zor bir duruma geldiğini de ifade etti. Bahçeli, diğer taraftan da çok vahim bir noktaya gelen terör ve bölücülük konusu hükümetin sessizliği ve tepkisizliği altında palazlandığını ve iyice zıvanadan çıktığını söyledi. Üstelik Kandil ifriti ve İmralı canisi gündem tayin eder bir pozisyona dahi geldiğini belirten Bahçeli, terörün hamisi ve tahrik edicisi olan peşmerge reisinin hükümetin kardeşi ve ağabeyi mertebesine yükseldiğini ileri sürdü.

Bahçeli, okyanus ötesinden dayatılan senaryo gereğince, peşmergeye verilen tavizler, yakın ilgi ve muhabbetin sergilenmesinin Türk milletinin karşılaştığı dramatik hadiselere bir yenisini daha eklediğini söyledi.

Oyun büyük ve taşeronların belli olduğunu dile getiren Bahçeli, “Anlaşıldığı kadarıyla sivil itaatsizlik adı verilen yeni terör yöntemine karşı Irak'ın kuzeyinde ittifak arayışında olan ve seçimlere kadar Kandil'in sessiz kalması konusunda ricacı olan zihniyetin Türkiye'yi mahvetmek için 12 Haziran sonrasını beklediği ortadadır... Önümüzdeki süreçte Türkiye çok şeye gebedir.” şeklinde konuştu.