14 Mart 2025
  • Eskişehir5°C
  • Ankara7°C
  • İstanbul15°C
  • İzmir18°C

DAVUTOĞLU: BUGÜN HERKES DIŞARIDA GÖĞSÜNÜ GERE GERE TÜRK'ÜM DİYEBİLİYOR

Davutoğlu: Bugün herkes dışarıda göğsünü gere gere Türk'üm diyebiliyor

Davutoğlu: Bugün herkes dışarıda göğsünü gere gere Türk'üm diyebiliyor

15 Mayıs 2011 Pazar 15:26

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin dış politikada çıtasının yüksek olduğunu söyledi. Artık herkesin, göğsünü gere gere her türlü ortamda (Türk'üm) diyebildiğini anlatan Davutoğlu, "Eskiden Türk olduğumuz belli olmasın diye çaba sarfederdik dışarıdaki sosyal ortamlarda. Şimdi gerekli olmasa bile her yerde (Ben Türk'üm demek istiyorum.) Eğer ülkemi sormazlarsa gözlerinin içine bakıyorum ve sormalarını istiyorum. Şehitlerimiz, o hasretinin gereğini 700 yıl sonra yerine getirmek üzere gece gündüz çalışıyoruz. Bu önemli bir zihniyet meselesidir." dedi.

Bakan Davutoğlu, Eskişehir'de Özgürlük ve Demokrasi Platformu tarafından organize edilen 'Dış Politikada Sivil Toplumdan Beklentiler' konulu konferansa katıldı. Türkiye'yi dış politikada bir restorasyondan geçirdiklerini belirten Bakan Davutoğlu, bu süreçte STK'ların bu çalışmaya katkısının büyük olduğunu kaydetti. "Bütün dünya dönüşüyor. Uluslararası sistem, insanlık tarihinde gördüğü önemli değişimi yaşıyor." diyen Bakan Davutoğlu, dünyanın teknolojide hızla ilerlediğini, bunun da uluslararası ilişkilerde dönüşüm yaşattığını vurguladı.

Türkiye'nin restorasyonu için 4 temel unsurun olduğunu belirten Bakan Davutoğlu, bunları zihniyette değişim, demokrasinin kurulması, ekonomik kalkınma ve dış politikadaki gelişmeler olarak değerlendirdi.

"BU RESTARASYON YÜZYILIN KADERİNİ BELİRLEYECEK BİR TERCİH"

Bakan Davutoğlu, şöyle dedi: "Her şey yeniden yapılanıyor. Uluslararası kültürel sistemde değişiklikler oldu. Bu süreçte yüzleşmeler yaşıyoruz. Türkiye'yi burada önemli görevler düşüyor. Türkiye için iki yol var. Ya özgüven içerisinde kalkacak, kendini toparlayacak. Tekrar bütün tarihi arka plana sahip olduğu bütün insan kaynağını, bütün doğal kaynakları harekete geçirecek şekilde yeni bir tanımla yapacak ki kastettiğim restorasyon bu. Ya da bu gerilimlerin arasında kalan, tabiri caizse tam bir sıkışma halinde bütün bir gerilimlerin kurbanı, bir kadere sahip olacak. Bugün karşı karşıya kaldığımız tercih böyledir. Bu bir, üç yılın değil, yüz yılın kaderini belirleyecek bir tercihdir."

"ÖZGÜVENİ MİLLETİN ATARDAMARLARINA POMPALAMALIYIZ"

Türkiye'de, milletin neler yapmaya kudreti yeteceği konusunda karamsar olan bir zümrenin var olduğunu, bunun dünyada da yansımalarının olduğuna dikkat çeken Bakan Davutoğlu, "Bizim yapmak zorunda olduğumuz ilk şey, güçlü bir özgüveni bu milletin atardamarlarına tekrar pompalamasını sağlamak. Kendine, tarihine, bilincine güvenmeyenin herhangi bir tarihi rol üstlenmesi mümkün değildir. Bir tarafla dış politika konusunu müzakereye başladığınız zaman, eğer onun tarafı belirleyen taraf, sizde onun taleplerini karşılayan taraf gibi masaya oturuyorsanız, ne olursa olsun o masadan ya kaybetmiş veya onursuz olarak kalkarsınız." diye konuştu.
Davutoğlu, STK'lardan en büyük isteklerinin, toplumla siyaset arasındaki, toplumla devlet arasındaki irtibat noktası olarak bu özgüveni takdim edecek şekilde bir etkide bulunmalarını sağlamak olduğunu ifade etti.

"ŞİMDİ HER YERDE RAHATÇA TÜRKÜM DİYEBİLİYORUZ"

Bugün Türkiye'nin, dış politikada çıtasının vasat bir yerde olmadığını vurgulayan Bakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Bu millete hizmet etmek isteyenler, bu özgüvenin hakkını vermek zorundalar. Eskiden Türk olduğumuz belli olmasın diye çaba sarf ederdik dışarıdaki sosyal ortamlarda. Şimdi gerekli olmasa bile her yerde (Ben Türk'üm demek istiyorum.) Eğer ülkemi sormazlarsa, gözlerinin içine bakıyorum ve sormalarını istiyorum. Bu, dışişlerine, hükümete verilebilecek en büyük armağan. Bizler 70 milyonu arkamıza alarak, şehitlerimiz neyi söyleyişimse, neyi arzulamışsa hissederek çalışıyoruz. Onlar son nefeslerini verirken, hangi hasretle o nefesi vermişse biz o hasretin gereğini 700 yıl sonra yerine getirmek üzere gece gündüz çalışmak zorundayız. Bu önemli bir zihniyet meselesidir. Bizler atalarımızın zihniyetini, arzusunu yerine getireceğiz."

Bunu, 8 yıl önce kendilerine, (yapabilecek misiniz) diye sorduklarını vurgulayan Bakan Davutoğlu, "Hayalcı, üçüncü dünyacı olmakla, eksen kaymasıyla suçlandık. Bu suçlamaların arkasındaki temel sebep, bu suçlamaları yapanların 12. yüzyıldan bu yana gelen bu şehir ve toprakları silmiş olan bu ruhtan uzak olmuş olmalarıdır. O cihan devletini kuranlar, böyle düşünselerdi (Adamımız yeter mi? Acaba büyük ideallerimiz hayata geçer mi?) diye. O beylikten bir devlet doğmazdı. Eğer Çanakkale'de, Balkan Savaşı'nda, Yemen'de, Sarıkamış'ta bir aileden üç dört evladını vermiş babanın son evlatları, İstiklal Harbi'nin geri kalanını (yapabilir miyiz?) diye bir kere tereddüt etselerdi, o harbi kazanamazdık. Tereddüt asla olmayacak. İşte biz böyle bir milletin evlatlarıyız." şeklinde konuştu.

Artık Türkiye için sathı diplomasi olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Atatürk'ün İstiklal Harbinde söylediği meşhur "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" sözü vardır. Biz de bunu diplomasiye uyarladık ve bu uğurda gidiyoruz. Nedir o? (Hattı diplomasi yoktur, sathı diploması vardır. Ve bu satıh bütün dünyadır. Madem ki büyük iddialar taşıyoruz. Dünya’da ne olup bittiğini bileceğiz, takip edeceğiz ve her yerde olacağız." ifadesini kullandı.